>Mutluluk çok çeşitli.Kimse ne istediğini bilmiyor.Bildiğini sanıyor.

>

“Yaşıyorum” diyebilmenin tadı başka.Pozitif olabilmenin, etrafındakileri gülümsetebilmenin…
Ama herkesin mutluluk anlayışı seninkine benzemez Hazal,

 Bazıları bir fil sırtında arıyor mutluluğu, gözü uzaklarda, her zaman ileriye bakıyor.
Filin ayakları altında ezilen hayallerini  görmüyor bile, çığlıklarını duymuyor.

Bazıları sokak aralarında arar mutluluğu.Siyah çizmeler ve deri pantolonların içindeyken güvende oluyor.Güven onun için sıkıca sarmalanmak çünkü. Duygulardan haberi olmayanların mutluluğu,aromalı sakızlarının içindeki  nane kokusu.

Biri var ki, yakınlaşamıyor insanlara.Herkesten uzakta, herkesten yüksekte.Fil üstündeki adamın da beteri bu işte.Mutlu değil, mutluluğu aramıyor.Olan mutluluğunu göremiyor o.Uzaklarda, gökyüzünde, en derinlerde.

 Bir pencerenin ardındaki mutluluk paha biçilemez ona göre.O elinde kadehi, beyaz duvarlar arasında mutlu.Yeni taşındı evine, birazdan kocası gelecek onu bekliyor.Harçlığını alınca mutlu olacak o, pencerede kocasını gözlüyor.Çünkü seçeceği duvar kağıtlarının arkasında bırakıyor önceki hayal kırıklıklarını, yeniden kaplıyor  kırılmış ruhuunu.



 Belki de bir avuç yemde saklıdır mutluluk ha? Kavak ağacının gölgesinde kalmış yaşlı bir yüzün mutluluğu budur.Peltek peltek yürüyen kazların sesiyle dönüyordur hayata.Belki de bu melodiyi gençliğinde dans ettiği şarkılara yormuştur.

 Gün ışığının içindeki mutluluktur denizkızlarının seçimi.Bir dalga sesiyle martı kanatlarının arasında dolaşan rüzgarın uğultusudur.Mavidir, sarıdır, çakıl taşları arasında kalmış deniz kabuklarıdır hayatını süsleyen.Balıklardan oluşturan bir orkestra ve yengeçlerin ufak dansları, işte bunlarla geçiriyor hayatını.

Dostlar, kahkaha ve barış için yaşamak.Bir hippinin gözünden yaşama bakmak.Yuvarlak gözlüklerin arkasından bulutları pembe görebilmek, her evin bacasından çıkan gökkuşağını seyredebilmek.Dinle! duyuyor musun? Serçeler de Lennon şarkıları cıvıldıyorlar.Eski minibüsümüzü takip ediyorlar.

 Bir amaç için bir araya geldiğinde hissedersin mutluluğu.Pankartların mürekkebinde saklı o şen duygu.Sen gülersin onlar kahkaha atar, sen ağlarsın onlar çağıldar, sen onlarla beraberken bütün insanlık susar.Pencerelerdeki insanlar yollar gülücüklerinde mutluluğu.Sen oldukça onlar da var.

 Bir korsanın mutluluğu kılıcındaki kanda saklı durur.Mutluluk ganimetin içindeki altın ve yakutların en büyük dostudur.Belindeki bağın içinde saklıdır yaşam iksiri.Sen sanırsın ki en mutlu insan odur.Oysa öyle yalnızdır ki.

Flaş patladığında yüzü gülen insanlar…Ah onlar yok mu! Sanırsın ki toz pembe bulutların üzerinde, aşk içinde  yüzüyorlar.Altına bandırılmış üzüm yiyorlar.Saçlarındaki boyadan anlarsınız huzursuzluklarını.Her hafta farklı biri oluyorlar.Hadi bırakın bu iştahı.Sizi insanlıktan çıkarıyorlar.Mutluluk özünde kalbinde ama elbisene bulaşmış simlerde sanıyorsun sen.Etrafına bak, kimi görsen, bahsediyor senin zavallı halinden.

 Buzdolabının kapağındadır mutluluk ona göre.Kapaktaki magnetlerde seyahat eder…Roma, Paris, İstanbul.Sanıyor ki abur cuburla mutlu olunur.İki kişilik porsiyonlarda lezzet mi var ki? Tek tabakta arasan biraz gerçeği? Her çatalda, damağınla zevk alsan.Durup dinlesen ağzındaki nağmeleri.Hayatı, o magnetlerdeki İtalyanlar gibi yaşasan.

 Cilalı döşemelerin üzerinde süzülürken mutlu oluyor o.Partnerinin gülümsemesinde buluyor güveni.Çünkü onun da elleri partneri gibi terli.Ne kadar çalıştıklarını bir tek o biliyor.Partnerş onu kucağına aldığında, güvenebileceğini hissediyor.O sanıyor ki uçuyor, bütün millet havalanan eteğine bakıyor.Ama mutlu değil mi? belli belli.Mutluluk için uçuyor o.Daha güzel var mı ki?

Eski Türk Filmlerindeki seslendirmeler arasında kalmış insanlar da var.Görüntüleri size farklı bir şey söyler, halbuki içlerindeki ses nelerden bahseder! Mutlu olmak istiyorum der. Nayır Nolamaz diye dil döker.Siyah beyaz yaşamın arkasına sığınır, korkar renklerden, çekinir fil dişi sahillerden.Çokça çekilmiş sürmelerde saklar duygularını, umutlarını hatta mutluluklarını.

Boş bedenlerde mutluluk arayan kadınlar vardır.Sadece ceketinin duruşuyla o adamın büyüsüne kapılır.Saatine bakmayı sevmez, süs olarak takmıştır.Sadece anı yaşamayı ister, gözlerini takım elbisenin içine diker.Mutluluk, dikiş aralarına bulaşmıştır.Kendine de bulaştırmak ister.
Çok çeşitli şu mutluluk değil mi?
Ama özünde hepsi aynı.
İnsani duyguların ruha yansıması.
Dudaklarda, kelimelerde son bulması.
Bir melodiyle sonlanması.
Denizkızı için güneş,
Dans eden kadın için adımlar…
Dev kız için sadece kendi yüzü var.
Fil üstündeki adamın ise ufuk çizgisi her zaman dar.
Hazal.

About hazellova

Hayallerin Peşinde Koşan Kız
This entry was posted in Deneme, denizkızı, fotoğraf, hazal, kadın, mutluluk. Bookmark the permalink.

33 Responses to >Mutluluk çok çeşitli.Kimse ne istediğini bilmiyor.Bildiğini sanıyor.

  1. Jove. says:

    >"Uzaklarda, gökyüzünde, en derinlerde." olan insan mutluluğu orda arıyo olmasın ? =)

  2. Hazel says:

    >evet ama kaçırdıklarını bilemiyor.Kendini soyutluyor.Bu ne kadar iyi birşey olabilir ki?( özeleştiri diyorlar buna) :*

  3. Jove. says:

    >hiiiiiii. o zaman çok kotu.kotu kotu.ben dusununce,gokyuzu,en derinler,uzaklar falan.hoş gelmişti.fikrim değişti:)

  4. Mr.E says:

    >Bu yazı + foto formatını çok tuttum, aynen devam 😉

  5. Hazel says:

    >joveceğizim: ahah evet evet.Düzgün mü yazamadım acaba :/ hayaller bulutlar falan güzel geliyor kulağa ama bu kız abartmış. ( bu ben oluyorum) :/Mr. E : evet evet, ben de sevdim.Bu şekilde birkaç yazım daha olacak 🙂

  6. Aquamarine says:

    >"Flaş patladığında yüzü gülen insanlar…Ah onlar yok mu! Sanırsın ki toz pembe bulutların üzerinde, aşk içinde yüzüyorlar." Bak ben işte böyle insanlara kıl olurum. Belki de kıskanıyorumdur. Çünkü nedense her fotoğrafa dik dik bakarım. Bir gün gülümsemeyi öğreneceğim. :):)Yazıya bayıldım, harikulade olmuş. 🙂

  7. Hazel says:

    >Hangimiz kıskanmıyoruz ki…kendinden emin gülümsemeler.Fotoğraflardaki mutlu insanlar.Hepsi kağıt üstünde olsa ne yazar ki.Yine de imreniyor insan.teşekkür ederim ayrıca beğenmene sevindim 🙂

  8. hemera-nyks says:

    >peki senin mutluluk anlayışın hangisi ? :)-hemera

  9. Hazel says:

    >merhaba Hemera :)benimki mi?öncelikle…güzel soru.-zaman kazanma çabaları-sanırım dev kız, denizkızı ve hippi arasında bir yerlerde.genelde kendimi yazdım da diyebilirim :)ya sen?

  10. Laliş says:

    >Buzdolabının kapağında mutluluğu arayanda kendimi görür gibi oldum. Gerçi depresyon döneminin etkilerinden biriydi geçti, ama o kadar çok yedim ki mutluluğu kaselerin dibinde bulabilmek için tam 20 kilo mutsuzluk kazandım :(. Ama magnetlerim yok benim cünkü, gittiğim şehirlerde çekilmiş fotoğraflarım var bana hayalimi ve mutluluğumu hatırlatan… 🙂

  11. hemera-nyks says:

    >benim ki de senin kilere benziyor ama sanırım Kavak ağacının gölgesinde kalmış yaşlı bir yüzün mutluluğunu da ekleyebiliriz onlara 🙂

  12. Hazel says:

    >ah Laliş :(olsun, unu farkında olman bile yeterli.Her zaman yeni bir başlangıç için şansı vardır insanın.Umarım o sıkıntılı dönemlerden kurtulabilmişsindir.Ve o resimlere bakıp iç geçirmektense ( benim bazen yaptığım gibi ) yenileri için ilk adımı atabilirsin. 🙂 bu senin elinde çiçeğim.Hemera: 🙂 ben de kendi yaşlılığımı öyle düşünüyorum doğrusu 🙂

  13. Laliş says:

    >Ben de öyle yapıyorum canım, yüksek lisans adı altında çok uzak ve soğuk bir ülkeye gidiyorum. O ülkeyi talan edeceğim ve gördüğüm herşeyi fotoğraflayıp anlatacağım! 🙂

  14. Hazel says:

    >Muhteşem!Sabırsızlıkla bekliyoruum 🙂

  15. >bazıları da, senin gibi, yaşamın tam içinde yaşasa da, biraz uzaktan bakabilip, hatta zamanın dışında durup, yaşamı izleyebilecek filozoflukta ve şair ruhlulukta buluyor mutluluğu, huzuru.

  16. Hazel says:

    >kendimden çok bu yorumda seni gördüm desem deep :)çok teşekkür ederim,her zamanki gibi yine çok naziksin.

  17. >ne nazikliği. böylesin sen. sendeki ruh, reankarne bir ruh olabilir. senden şüpheleniyorum. :)iki kişiden. bir de memento mori'den.bence o da reankarne.yani bişi bişi var.:)

  18. Hazel says:

    >:)valla bazen bir dağcı veya çok gariptir bir kunduracı olabileceğini düşünüyorum.ama her kimse, çok aşırı derecede özgür bir tipmiş.:P

  19. Profösör says:

    >Benim serüvenim bir rüyaya tutsak kaldı bu gece.. Kalktım bu sabah aynaya bakındım. Rüyam gerçek olmuş;Devenin dellalPirenin berber Ben dedemin beşiğini sallar iken,Aşık olmuşum.Masal bu yaPadişahın kızını sevenbenmişim.Ben bir kelBen bir keleşBen bir şaplakkeloğlanmışım.Not: Muharremin mübarek ola..Bereketli, bol aşureli günler ola..

  20. Hazel says:

    >ne güzel dizeler bunlar böyle :)sizin de mübarek olsun.iyi akşamlar. 🙂

  21. >seviyorum böyle adım adım fotoğraflı yazıları. eline sağlık güzel olmuş.

  22. >hazal ne diyeceğimi şaşırdım şu anda. müthiş bir gözlem gücü gerek böyle bir yazı yazabilmek için. yazın çok güzel, aradaki fotoğraflar da olayı tamamlamış. hatta öyle güzel oturmuşlar ki oraya, sanki sen çizmişsin kafandakini. mutluluk olayını senin gibi yaşayamıyorum, ama halimden memnunum 🙂 bir de söylemeden edemiycem, profilindeki yazı cidden doğru olmuş, geleceğin filozof takılanı :Dsevgiler

  23. cennebazz says:

    >mükemmel…çok etkileyici…belki biraz sarsıcı…ama çok gerçek…çok beğendim yazınızı…hele "Belki de bir avuç yemde saklıdır mutluluk ha? Kavak ağacının gölgesinde kalmış yaşlı bir yüzün mutluluğu budur.Peltek peltek yürüyen kazların sesiyle dönüyordur hayata.Belki de bu melodiyi gençliğinde dans ettiği şarkılara yormuştur."çok etkiledi…yaşlanınca mutsuz olmaktan korkan benliğimi =))

  24. Hazel says:

    >Kırmızı Çizmeli Kedi: teşekkürler çiçeğim :)Ayrı yazılan de: eheh çok naziksin.Çok teşekkür ederim.Yorumun çok mutlu etti beni.evet evet profil yazısı tam ben.Hatta fazlasıyla ben :))cennebazz: beğenmenize çok sevindim, gerçekten.Her yorum, bana ayrı birşey katıyor, mutlu ediyor.ben de korkardım yaşlanınca mutsuz olmaktan ama çok daha huzurlu olduğunu düşünüyorum şu an 🙂

  25. >Hazalım benim gibi mutluluğu her yerde arayıp da bulamayanlar ne yapacak?Annenin kucağında yok..Kalpte yok..Piyanomun tuşlarında yok..Yazdıklarımda ve yazamadıklarım da yok.. Peki söyler misin bana yıllardır gelmeyen bu mutluluk nerede?

  26. Hazel says:

    >Bıcırığım :)sen bir istisnasın güzelim.Ama mutluluk,Senin onu beklemediğin yerde.Ne zaman gelecek diye beklersen şımarık bir çocuk gibi kaçıp saklanacaktır senden.Çevrendekilere bak,Sahip olduklarını düşün, olamadıklarını değil :)Bizi düşün 😛

  27. cem tüzin says:

    >evet hazall,herkesin mutlu olduğu şey sennkine benzemez belki…başlıktaki yazı çok güzel..hayl kurmak güzeldir:)devam…

  28. Hazel says:

    >teşekkür ederim 🙂

  29. StummScream says:

    >Hayata geçmedikten sonra pekte sevinilecek bir yanı kalmıyor maalesef.

  30. Hazel says:

    >evet haklısın ama farkındalık da önemli.adım atmayı öğrenmek için insanın çok vakti oluyor.

  31. Hazel says:

    >evet haklısın ama farkındalık da önemli.adım atmayı öğrenmek için insanın çok vakti oluyor.

Leave a reply to Hazel Cancel reply